---------Sponsorlu Bağlantılar---------
Çocukluk Dönemindeki Deneyimlerin Borderline Kişilik Bozukluğu Üzerinde Etkileri peki sebepleri nelerdir yazı dizimizde bu konuya değineceğiz.Sınırda kişilik bozukluğu da denilen borderline kişilik bozukluğunun belirtileri nelerdir? Borderline Kişilik Bozukluğu olanların bir çoğunda ağır bir narsisizm (kendine hayranlık) görülebilir. Burada da aslında birbiriyle çelişen duygular ve kişilik özellikleri görülür. Bir tarafta çabuk kırılabilen, etkilenen zayıf kişilik, bir tarafta güçlü ve baskın özellikleri ile atak kişilik yapısı, bireyin çevresindeki insanları şaşırtan davranışlar olarak göze çarpar. Kişinin kendisine ait düşünceleri ve tutumları hep iyi-kötü, değerli-değersiz, sevgi-nefret, öfke-suçluluk, aşırı güven-güvensizlik, hayranlık-kızgınlık olarak en üst ve en at sınırlarda iniş çıkışlar gösterir.
Sınırda kişilik bozukluğuyla bipolar bozukluk bir tutulamayacağı gibi birçok kişilik bozuluğunu da şizofreni gibi zihinsel rahatsızlıklardan ayrı düşünebiliriz. Yapılan ölçümlere göre nüfusun %10'u da bir kişilik bozukluğundan muzdarip bir şekilde yaşıyor. Bunları tespit etmek, belirlemek, birbirinden ayırmak çok zor olabiliyor. Örneğin bir kişilik bozukluğunda hastanın zarar görmesi gerekiyor. Ancak zarar gördüğünü nasıl anlayacağız? Bir doktora göre rahatsızlık kişiye zarar veriyorken bir başkası zarar vermediğini söyleyebilir.
Ailenin davranışları ve kişinin çevre ile olan ilişkileri çok önemli bir etkendir. Hastalıktan ziyade, kişilik bütünlüğünün oluşmasında sorunlar yaşanır. Sevebilen, insan ilişkilerinde sorun yaşamayan, çalışabilen ve kendine güveni olan kişinin kişiliği ve ruhsal sağlığı yerindedir. İnsan ilişkilerinde problemi olan, insanlardan kendisini uzaklaştıran ve onlarla tartışan kişide kişilik bozukluğu vardır. Kişi kendisinde kişilik bozukluğu olduğunu bilemez.
Tedavi olmaksızın, anksiyete bozuklukları kalmaya eğilimlidir. Tedavi yaşam tarzı değişiklikleri, danışmanlık ve ilaçları içerebilir. Danışmanlık tipik olarak bir tür bilişsel davranışçı terapi ile yapılır. Belirli bir yılda insanların yaklaşık % 12'si anksiyete bozukluğundan etkilenir ve yaşamlarının bir noktasında % 5 ile % 30 arasında bir oranda etkilenir. Erkeklerde kadınlarda iki kat daha sık görülürler ve genellikle 25 yaşından önce başlarlar.
Çoklu kişilik bozukluğu hastalığıyla yaşayan kişilerin hafızalarında kişisel geçmişi, iletişimde olduğu insanlar, bulunduğu mekanlar, yaşadığı olaylara dair ciddi boşluklar bulunur, bu boşlukları doldurmakta zorlanırlar. Hastanın anda büründüğü farklı kimlikler farklı olayları hatırlayabilir. Fakat genellikle baskın olmayan, pasif kalan karakterlerin hafızaları çok daha sınırlıdır.
1. Grup: Spesifik yapısal değişiklikler yapmayanlar; bu grupta kimyasalın doğrudan etkisi ile oluşmuş morfolojik değişiklikler yoktur. Meydana gelen lezyonlar gelişen terminal hipoksi, dolaşım bozukluğu gibi kliniklerin yansımasıdır. Hızla ölüme neden olan birçok kimyasal madde bu gruptadır. Santral sinir sistemi depresanları, alkaloidler, doku asfiksisine neden olan CO, CN gibi maddeler, tarım koruma ilaçları bu gruptadır.
Histriyonik kişilik bozukluğu yaşayan hastalar etrafındaki insanlarla olan ilişkilerinde samimiyetsiz davranırlar. İlişkileri oldukça yüzeysel ve geçici olabilir. Eleştiri ve reddedilmeye kesinlikle tahammül edemezler. Örneğin kıyafetin ve ayakkabın uyumsuz olmuş demeniz, aşırı tepki vermelerine neden olabilir. Kişi reddedildikçe veya başarısızlığa uğradıkça daha fazla histriyonik olur ve bu kısır döngü şeklinde hep devam eder.
2. Bağımlı kişilik bozukluğu: Daha çok erken yaşlarda kendini belli etmekle birlikte, genç erişkinlik sırasında ciddi boyut kazanan bir kişilik bozukluğudur. Başkalarından bolca destek almazsa günlük kararları vermekte bile güçlük çeker. Yaşamın önemli alanlarında sorumluluk yüklenecek başkalarını gereksinir. Desteklerini yitireceği korkusuyla aynı görüşü paylaşmadığını söyleyemez. Tasarıları başlatma, kendi başına iş yapma zorluğu vardır. Kendine güvenemez. Başkalarının desteğini sürdürebilmek için hoş olmayan şeyleri yapmaya razı olur. Tek başına kaldığında korkulu ve huzursuz olur. Yakın bir ilişkisi sonlandığında destek bulmak için hemen yeni bir ilişkiye geçer.
sahip hastalar; diğer ruhsal rahatsızlıklara sahip olan hastalardan daha farklı bir tablo sergilerler. Genelde savunmacı kişilikte insanlar oldukları için dışarıdan birinin, bu kişilerinin bir ruhsal rahatsızlığı olduğunun farkına varmaları ancak çok detaylı muayene ile mümkün olur. Genelde paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler farklı sebeplerle bir şüphe geliştirirler ve dışarıya bu şüphelerinin anlattıklarında bu şüphelerini belirli bir mantık çerçevesinde anlatabilme kabiliyetine sahiptirler. Örn; Hasta eşinin kendisini aldattığına inanır ve bunu nasıl anladığı sorulduğunda bağlantısız yorumlarla açıklamaya çalışır.
Günümüzün en önemli psikiyatrlarından Otto Kernberg, klinik ortama uyacak şekilde yenilediği "Ben Psikolojisi-Nesne İlişkileri" kuramının ışığında, geniş bir kişilik bozukluğu yelpazesinde uygulanabilecek tedaviler için yeni teknik yaklaşımlar öneriyor. Sapıklıklarla kişilik bozukluklarının ortak ve farklı yönlerini irdelerken, eşcinselliğin günümüz psikanalitik düşüncesindeki özel konumunun da altını çiziyor. Kernberg, kuramsal önerilerini, uzman olmayan okurun da izleyebileceği zengin vaka örnekleriyle berraklaştırmaktadır bu yapıtında.
---------Sponsorlu Bağlantılar---------